NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
149 - (1065) وحدثني
محمد بن
المثنى. حدثنا
ابن أبي عدي
عن سليمان، عن
أبي نضرة، عن
أبي سعيد ؛ أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم ذكر قوما
يكونون في
أمته. يخرجون
في فرقة من
الناس. سيماهم
التحالق. قال: "هم
شر الخلق (أو
من أشر الخلق).
يقتلهم أدنى
الطائفتين
إلى الحق ".
قال: فضرب
النبي صلى
الله عليه
وسلم لهم
مثلا. أو قال
قولا " الرجل
يرمي الرمية
(أو قال الغرض)
فينظر في
النصل فلا يرى
بصيرة. وينظر
في النضي فلا
يرى بصيرة.
وينظر في الفوق
فلا يرى بصيرة
". قال:
قال أبو سعيد:
وأنتم
قتلتموهم. يا
أهل العراق !
{149}
Bana Muhammedü'bnü'l-Müsennâ
rivayet etti (Dediki): Bize İbni Ebî Adiyy. Süleyman'dan, o da Ebû Nadra'dan, o
da Ebû Saîd'den naklen rivayet etti ki.
Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) ümmeti içinden zuhur edip, insanların tefrikaya düştükleri zamanda
çıkacak Ve alâmetleri başlarını traş etmek olacak bir kavim zikretmiş; (onlar
hakkında) şöyle, buyurmuştur :
«Bunlar halkın en
kötüleridir. —Yahut en kötü mahlukattandsr..—-Onları iki taifenin hakka en
yakın olanı öldürecektir.»
Ebû Saîd (Demişki:) Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onlar için misâl getirdi: —Yahut şu sözü
söyledi:—
«Bir adam nasıl avı
vurur, —yahut hedefe atar— da ok'un demirine bakar, kan Izi göremez, ağaç
kısmına bakar kan izi göremez, yay'a giriş yerine bakar yine bir kan izi
göremezse (bunlar da öyledir.)»
Ebû Saîd: «Onları sizler
öldürmüşsünüzdür ey Iraklılar!» demiş.
150 - (1065) حدثنا
شيبان بن فروخ
حدثنا القاسم
(وهو ابن الفضل
الحداني)
حدثنا أبو
نضرة عن أبي
سعيد الخدري.
قال : قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
" تمرق
مارقة عند
فرقة من
المسلمين. يقتلها
أولى
الطائفتين
بالحق".
{150}
Bize Şeybân b. Ferruh
rivayet etti. (Dediki): Bize Kaasim yâni İbnü'l-Fadl El-Huddânî rivayet etti.
(Dediki): Bize Ebû Nadra, Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen rivayet etti. Ebû Saîd şöyle
demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)-
«Müslümanların arasına
tefrika girdiği vakit dînden çıkan bir taife zuhur edecek. Onları iki taifeden
hakka en yakın olanı öldürecektir.» buyurdular.
151 - (1065) حدثنا
أبو الربيع
الزهراني
وقتيبة بن
سعيد. قال
قتيبة: حدثنا
أبو عوانة عن
قتادة، عن أبي
نضرة، عن أبي
سعيد الخدري ؛
قال: قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
"يكون
في أمتي
فرقتان. فيخرج
من بينهما
مارقة. يلي
قتلهم أولاهم
بالحق".
{151}
Bize Ebû'r - Rabî' Ez -
Zehrânî ile Kuteybetü'bnu Saîd rivayet ettiler; Kuteybe (Dediki:) Bize Ebû
Avâne, Katâde'den, o da Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen rivayet
etti. Şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'.
«Ümmetim içinde iki
fırka meydana gelecek, bunların arasından biri dinden çıkacak. Bunların katlini
hakka en yakın olan fırka üzerine alacaktın buyurdular.
152- (1065) حدثنا
محمد بن
المثنى. حدثنا
عبدالأعلى.
حدثنا داود عن
أبي نضرة، عن
أبي سعيد
الخدري ؛ أن
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
قال:
"تمرق
مارقة في فرقة
من الناس.
فيلي قتلهم
أولى
الطائفتين
بالحق".
{152}
Bize, Muhammedü'bnu'l -
Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize Abdi'l ala rivayet etti. (Dediki): Bize
Dâvûd, Ebû Nadra1’dan, o da Ebû Saîd-i Hudri'den naklen rivayet etti ki,
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem),
İnsanlar tefrikaya
düştüğü zaman dinden çıkan bir tâlfe türeyecek, bunların katlini iki taifeden
hakka en yakın olanı üzerine alacaktır.» buyurmuşlar.
153 - (1065) حدثني
عبيدالله
القواريري.
حدثنا محمد بن
عبدالله بن
الزبير. حدثنا
سفيان عن حبيب
بن أبي ثابت،
عن الضحاك
المشرقي، عن
أبي سعيد الخدري،
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم. في حديث
ذكر فيه قوما
يخرجون على
فرقة مختلفة.
يقتلهم أقرب
الطائفتين من
الحق.
{153}
Bana Ubeydullah El -
Kavârîri rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Abdillâh b. Zübeyr rivayet
etti. (Dediki): Bize Süfyân, Habîb b. Ebî Sâbit'den, o da Dahhâki Mişrakî'den,
o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet ettiği bir hadîsde
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Ümmetin muhtelif
fırkalara ayrıldığı bir zamanda bir kavim ortaya çıkacağını, bunların iki
taifeden hakka en yakın olanı öldüreceğini beyân etmiştir.»
İzah:
Nevevi diyor ki: «Bu
rivayetler, Hz. Ali' nin haklı, Hz. Muaviye taraftarlarının haksız ve müteevvil
olduklarını sarahaten göstermektedir. Yine bu rivayetlerden her iki taifenin de
mü'min olduklarına, birbirleriyle harp etmekle dinden çıkmadıklarına, fâsik
dahî olmadıklarına sarahaten delil vardır. Bizim mezhebimizle bu bâbda bize
muvafakat eden ulemânın mezhepleri budur.»
Kelâm ilminde beyân
olunduğu vecîhle Alî Muâviye (Radiyallahu anh) hazerâtının muharebeleri
hakkında ileri geri söz söylememek, kendini hakem mevkiine çıkararak birini
haklı diğerini haksız görmemek, her iki sahâbî müctehid oldukları için bu
bâbdaki hatâyı ictihâdda hatâ sayarak, her ikisi hakkında da (Radiyallahu anh)
demek ehl-i sünnetin şiarıdır.
İmam Gazâlî'nin
rivayetine göre büyüklerden bir zât rüyasında kıyametin koptuğunu görmüş, Alî
ile Muâviye hazerâtını getirmişler, dâvaları görüldükten sonra Hz. Alî:
«Kabe'nin Rabbine yemin ederimki dâva lehime hükmolundu.» diyerek gitmiş; ondan
sonra Hz. Muâviye görünmüş, o da: «Kabe' nin Rabbine yemin ederim ki Rabbim
beni affetti. diyormuş.